Bir ihtimal daha var belki sen gelirsin diyor şuan çalan şarkı. Neden hep giden bekleniyor yahut anılıyor ki ? Insanların birlikteyken asıl düşündüklerini değil de hayal ürünlerini sergiledikleri için mi bu kadar etkili oluyor bu durum ? Elimin tersi ile iterek her şeyi tüm sevdalardan vazgeçerek uzaklaşıyorum bu palavralardan. Kalbimin kapılarını kapatarak anahtarını da okyanusun en derin yerine atmak istiyorum aslında. Bu şekilde olursa da bir denizkızı gerekecek bana ki anahtarı oradan alabilsin tabi bu da mümkün olmayacağı için yalnız kalma ihtimali ile karşı karşıya kalacağım, aslına bakarsan razıyım ben bu duruma " günler/aylar/yıllarca" kandırılmaktansa hiç yaşamamak daha iyi olmaz mı ? Ya da bir kura gibi bir şey olmalı neden insanoğlu bu kadar ucuza yaşıyor ki hayatı seçenek çok sanırım ondan. Kimse kimsenin iç dünyasını ya da geçmişini bilemediği için ve kişinin kuracağı sihirli sözcüklere teslim ediyor kalbini. Ne kadar acı öyle değil mi karşımızdaki insanın vicdanına kalmış olay tertemiz bir sayfa ile karşımıza çıkmış gibi görünse de içindeki karanlığı saklayabiliyor kolayca. Bu nasıl bir denge bilmiyorum ama işte ben bundan korkuyorum çünkü bu zamana kadar karşılaşılanlar arasında ne yazık ki gerçekten anlatılanlara rastlamadı bu yürek! Hepsi Yeşilçam misali ucuz hikayeler gibi süslediler zamanı akrep ile yelkovan bile inanmadı aslında ama ihtiyacı oluyor sanırım insanın bazen güzel sözcüklere. Kabulleniyor gerçek olduğuna inanmasa da bir çok şeyi. Böyle olmamalı aşk oyunları aslında aşk oyun olmaktan çıkmalı ve bu şekilde çoklu seçenekler sağlanmamalı birini sevdimi insan orada takılıp kalmalı! Kendi iç dünyasına bir başkasını daha kabul edememeli. Böyle bir şey istiyorum aslında ben arkası yarınlarla uğraşmadan ya da sevgi olmadığı halde menfaat için gülen yüzlerden uzakta durmak. Kısacası harbiden yaşamak her şeyi, aldığın nefes kadar gerçek olmalı tuttuğun el. Senin için atan kalbin titreşimini hissetmelisin gerçekten, kurduğun cümleyi süslesin diye sonuna birkaç kelam daha eklemek yerine kalbinin nehrinden akanı direkt olarak aktarabilmelisin. Nerede öyle temiz muhabbetler bilmiyorum ama en azından hayalini bile kurmak güzel göründü şuan. Sanırım içilen birkaç biranında etkisi vardır bu güzel manzarada ":)" Bıktım daldan dala atlayıp köşe kapmaca oynamaktan ellerimi açacağım ama alkol olunca ters oluyor bu durum yalvarış değil de arzulamak oluyor sanırım! Arkanı döndüğünde içinin rahat olması güzel olurdu ya da telefonu kapattığında huzur içinde uyumak. Sence de hoş olmaz mı ? Sağdan soldan çalıntı mesajlar yerine kalbinin içindekileri dökmek kağıda ya da en saçma düşüncelerini bile utanmadan sana aktarmak "şeffaf" olmak yani! Bu devirde bulunmayan bir özellik bu ama düşünce işte kaydı oralara. Çok şey mi istedik bu saatte ya da fazlamı hayalperest olduk bu yazının içinde. Ben istemiyorum iki günde aşık olanı o sihirli kelimeler bu kadar ucuz olmamalı sevda sözcüklerinin en kıymetli ziynetten bile fazladır değeri. Şu devire ters düşünceler bunlar ama zaten bende bu devirin adamı değilim ki! Yaşadığım frekansa ayarlaması gerekiyor zaten hayatıma giren kişinin kendini yoksa uyuşma olayımız menfaatin dışına çıkamıyor iki taraf birbirinden faydalandıktan sonra yollar ayrılıyor bazen çorabının tekini bile giymeden hızlıca terk ediyorsun olay yerini yok yok bu böyle olmamalı ya da ben böyle olmasını istemiyorum artık. Çok sıkıldım kısa filmler çevirmekten ve çok saçma geliyor her senaryoda başka biri ile oynamak. TEK! Olmalı yüreğinin attığı yürek ve böyle devam etmeli bu hayat aksi takdirde bizde sahte yaşamın dalgasına kapılıp kaybolacağız bu fırtınada!
İsmail YALTIRIK - 17/07/2010